DEVRAN DEVRAN OLALI
Devran devran olalı
Bu işler böyledir hep.
Biri gelir, biri gider.
Doğa kanunu işler
Hiç şaşmadan,
Usanmadan.
Bize göre kötüye işler
Öyle öğretmişler hep;
“Sanma ki bir gün düzele”
Gerçek meydanda; gökler, yer
Ve aralarındakiler yerli yerinde hep
Yanlış bir şey yok.
Hepsi gerçek, her şey doğru,
Doğa, insan, toplum, yerli yerinde,
Duygular, iç güdüler, mantık, düşünce,
Din, dinler, dinsel kurumlar,
Doğum, ölüm, yaşam, gündüz, gece
Savaşlar, barış, detant,
Kuruldu kurulalı dünya bunlar var hep.
Şu anda var, var ya sen ona bak,
Var olana bak.
Gelecek; onu bilmem
Ama bunların çoğu, hemen hepsi gene var olacak.
Adalet, zulüm, hak, hukuk
Bunlar da olacak.
Birbiri ile dövüşerek, boğuşarak
Kaba kuvvet. Evet o,
O kanlı vahşet
Bütün dehşet ve şiddetiyle
Pür dalalet sanırım daha bir çok zaman devam edecek…
Ama âdamiyet
İnsan, insaniyet, fazilet
Yok olacak mı?
Asla!..
Ancak azınlıkta kalarak hep,
O da devam edecek,
İnsanlık tarihinde
İnsanlık ‘âdamiyetsiz, faziletsiz gerçi kalmamıştır hiç!
Kalmamıştır, yalnız;
Dediğim gibi, daima bir avuç olarak hep
Ezilerek, dövülerek, sövülerek,
Aç, susuz, evsiz, barksız bırakılarak,
Asılarak, kesilerek, kırbaç, zindan, zincir, darağacı
Evet bunlar, bunlar onun kaderdir sanki;
Değişmeyen yüce, kutsal kaderi…
Ve çoğu “dışkı üreticisinden başka bir şey olmayanlar”
Ah! Ne deyim, ne denilir..?
Bütün insanlık onurunu çiğneyerek,
Devam ettirecekler pis, kirli,
İnsanlık dışı yaşamlarını..
Mutlulukları onların;
Mutfakla tuvalet arasında ömür geçirmekle sona erecek…
………………………….
İşte bize teselli veren budur.
Tüm vahşetlerine çirkinliklerine karşın
Mutfakla tuvalet arasında
Geçecek bir ömre, ömür denmez.
Eğer bu ise mutlulukları onların
Ki mutlak odur,
Öyle mutluluk yere batsın.
İstemez kendini
Ve insanlık onurunu tanıyan insan
Böylesi mutluluğu.
Gerçek insan onlara yerinmez,
Belki de gene onlara acır,
Evet acır.
Acıması gerekir
Hemcinsleri olduğu için,
İnsan olduğu için
İnsanlık adına,
İnsan nesli adına
Ve de insanlıktan utanarak.
Belki de insan olduğuna utanarak,
Yine onları düşünür hep.
Ne denli kızsa da teselli arar kendine,
Onların gerçek, insanca
Mutluluklarının yollarını arar
İnsansa arar, aramalıdır,
Aramak zorundadır.
Ve bir gün mutlaka bulur, bulunur, bulunacaktır.
Evet bulunacaktır o insanlık güneşi;
O sonsuz ve ebedi aydınlık.
İşte o zaman tüm insanlar kardeş,
Tüm insanlar dost,
Tüm insanlar İNSAN..
Çünkü ne demiş pirimiz
PRİ-İ RUM “Arayan bulur”
Oh..Oh..ne güzel
Evet ne güzel değil mi?
Değil mi İNSAN kardeş…
08.09.1980
KAZIM YARDIMCI/ADIYAMAN