Tanrı Yolu
Bilgisizlikten ve çiğlikten kurtulup olgunlaşmak, Tanrısal bilgiye erip, bunun neticesi güzel ahlâka kavuşmanın yolu, işte bu Tanrı bilgini, güzel ahlâk sahibi pişkin İnsanı bulmak ve Ona bağlanıp, onun yüksek Ruhani eğitimi ile mümkündür.
“İrcii... – Tanrı’ya dön” (Fecr-27)
buyruğuna kulak verilecek, Tanrı Yolunun en ulu kişisi Hazret-i Muhammed’e uyulacaktır. Çünkü O en son ve Güneş gibi idi. Dünyaya Güneş gibi doğdu ve Güneşin batışı gibi tekrar Tanrı’sına döndü. Kendisinden sonra, insanlık tekrar karanlığa gömüldü. Ancak O çok acıyıcı Tanrı elçisi “Ene medinetül ilmi ve Aliyyün bâbuha – Ben bilimin memleketiyim, Ali kapusudur” ve “Eshabiken nücum – Beni gören inançlı arkadaşlarım yıldızlar gibidir” sözleri ile kendisinden sonra, insanlığın zulûmatta -koyu karanlıkta – kalmasını istemedi. Tanrı’nın izin ve dileği ile, en büyük varisi ve Velilerin başkanı Hazret-i Ali’yi ve gözde arkadaşlarını insanlığa işaret etti. Ayın ondördü gibi aydınlık saçan bilimin kapusu – Tanrı’sal bilgi - ve en büyük Veli Hazret-i Ali ve Gökteki ışık saçan yıldızlar gibi en büyük arkadaşı Ebubekir Hazretlerini ve benzeri arkadaşlarını bize bıraktı. Ta ki kendisinden sonra gerçeği arayanlar mahrum kalmasınlar.
Böylece, Kutsal Tanrı Yolu açık bırakıldı. Onlara uyanlar doğru yolu buldu. Zamanla, Hz. Ali’nin ve Hazret-i Ebubekir’in yollarından başkası kayboldu veya gizlendi.